Sanatçının resime olan merakı ilkokul yıllarına dayanır. Hatta bu merakı yüzünden öğretmenlerinden defalarca ceza almıştır. Kadıköy Sanatkarlar Sokağı’nda yapılan bir röpörtajında bu hikayesi şöyle kaleme alınmış; “Sanat serüvenine ilkokul dördüncü sınıfta iken başlamış. Öğretmeni Türkçe kitabının başındaki Atatürk resminin çizilmesini istemiş. O da bunun üzerine resmi çizip öğretmenine götürdüğünde öğretmeninden tokat yemiş. Çünkü öğretmeni yalan söylediğini resmi başkasına yaptırdığını düşünmüş. Öğretmeni onu alıp okulun yemekhanesine götürmüş ve resmi burada tekrar çizmesini istemiş. Hamiyet Uslu orada hiç ara vermeden bu resmi çizmiş ve öğretmeni gelip bu resmi gördüğünde onu öpmüş ve müdürün yanına götürmüş. Müdür de ona: ”Öğretmenler annedir, babadır yavrum.” demiş. Ona kalem hediye ederek ne istediğini sormuş. O da masanın üstünde bulunan küreyi istemiş. Müdür ona bu küreyi de hediye etmiş. Öğretmeni bu olaydan sonra onu çok sevmiş. Tarih derslerinde padişahların resimlerini yapar, ortaya da iki üç satır yazı yazarmış. Matematik dersinde ise on tane problem çözüldüyse defterinde iki ya da üç tanesinin çözümü olurmuş; çünkü o resim çizermiş. Bu durum öğretmenleri biraz zorluyormuş.”

 

Karşılaştığı tüm engellere rağmen resim sanatına olan bu merakını yetişkinlik çağına kadar korumuş ve sonunda Mimar Sinan Üniversitesi Devrim Erbil Atölyesindeki derslerle birlikte profesyonel resim yaşamına başlamıştır. 1998 yılında Milliyet gazetesinin düzenlediği, Uluslararası Cumhuriyet’in 75. Yılı Atatürk Portre Yarışması’nda  Dünya 3.lüğü ödülünü kazanmıştır. Açtığı resim sergileri arasında; Urart Sanat Galerisi Karma Resim Sergisi, Moda Deniz Kulubü “Fırça Darbeleri”, Bursa Kent Konseyi Plastik Sanatlar Çalışma Grubu ve Kedi Sanat Akademisi işbirliğiyle düzenlenen karma resim sergisi bulunmaktadır.